İran’da İdam Edilen Reyhan’ın Gerçek Hikayesi! Ağlama ve Dinle

İran Sinemasının merak uyandırıcı ve ödüllü yönetmeni Abbas Rafei’den kadın mücadelesine dair bir başyapıt… Reyhan’ın erkek adaletiyle mücadelesini anlatan film unutulmaz karakterleri ve benzersiz atmosferiyle de öne çıkıyor. Roshanak Gerami, Parivash Javadi, Roya Hosseini, Ali Or gibi İran sinemasının yakından tanıdığı yüzlerin yer aldığı film yakında gösterime giriyor.

“AĞLAMA VE DİNLE”

Duyduğun çığlık, yalınayak kadınların isyanıdır. Homa Darabi’nden Reyhan Cebbari’ye oradan Mahsa Amini’ye… Hepimizin bildiği tanıdık hikaye… Humeyni’nin kurduğu 40 yıllık molla rejiminde kadınlar; sistemin kendilerine giydirmeye çalıştığı “kader” elbisesini yırttı, yepyeni bir sayfa açtı. İranlı kadınlar yaşamı geri almak için sokakta, sanatta her yerde, her alanda.. Çıplak ayakla ateşin içinde…
Onlardan biriydi Reyhan… Adaletsiz ve zorba dünyada açan bir dağ çiçeği… 26 yaşında direngen ve mağrur.. Zorlu bir coğrafyada yaşamak zorundaydı. Yaşamak direnmekti, direnirdi de… Ancak molla rejimi ona fırsat vermedi.

Film, Reyhan’ın hikayesinden yola çıkarak Süheyla ve benzer kaderi yaşayan Seher’in zorlu coğrafyada hayatta kalma mücadelesini konu ediyor. Bir yandan İran’ın sosyo- politik atmoferine ışık tutarken bir yandan da kadın mücadelesini temel alıyor. Kişilerin gerçek ismi filmde saygı çerçevesinde kullanılmıyor.

İdama mahkûm olan eşinden sonra çocuğuyla hayata tutunmaya çalışan Süheyla (Reyhan) kayınbiraderinin istismarına uğrar. Karşı koymaya çalışırken, adam ölür ve Süheyla’yı idama götüren süreç başlar. Kocasının ailesi, toplum… Herkes ona karşıdır. Artık o bir katil olmuştur.
Kendi ailesinden kalan yegane kişi Kız kardeşi Seher ise ablası için verdiği mücadelede kapıları aşındırır. Savcı ile kurduğu temas ona pahalıya patlar. Taciz her yerdedir. Ablası gibi istismara direnirken savcı hayatını kaybeder. Artık o parmaklıklar ardındadır. İki kardeş İran rejiminin adaletine kendi ayrı ayrı karşı koymaya çalışır.

Güçleri yetmez… Adaletin terazisi her zaman erkekten yanadır ve iki kadın mahkemeyi kendini savunmaya çalıştığına inandıramaz…

Beklenen son gerçekleşir Reyhan’ın filmdeki ismiyle Süheyla’nın idam hükmü verilir. Peki, genç kadının katledilmesi bir son mudur?

26 yaşında Molla rejimi tarafından hayatına son verilen Reyhan’ın annesine bıraktığı mektupta şu tarihe not düşecekti:

“İçime sevgisini ektiğin bu ülke beni hiçbir zaman istemedi. Dünya bizi sevmedi.”
Ve bir de vasiyeti olacaktı genç kadının…

“Beni bu ülke toprağına gömme. Siyahlar giymeni istemiyorum. Rüzgâr beni alıp götürsün”
İşte; Reyhan’ı yeryüzünden alıp götüren rüzgâr yıllar sonra Abbas Rafei’nin kadrajından yakında beyazperdeye taşınıyor.

Pek çok uluslararası yarışmadan ödülle dönen Rafei, Sinemadaki profesyonel kariyerine 1995 yılında İran’da o yılın en çok satan filmlerinden biri haline gelen “Mina’nın Sırrı” adlı filmle başladı. Abbas Rafei “Rüzgârdaki Kelebek, Değişim Rüzgarı, Şaşkınlık, Artık Yalnız Değilim, Otoban, Oblivion Mevsimi gibi ses getiren yapımları yönetti.

Anoush Jafarian ve Abbas Rafei yönetimindeki Tandis Film Company, 25 yıldır birçok filme imza atmış, çeşitli festivallere pek çok ödül kazanmış ve 2017 yılında Türkiye’deki çalışmalarına başlamıştır.
İran’ın bugününe ışık tutan “Reyhan” çok yakında vizyona girecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir